Bazı Bitkiler yada Hayvanlarda dişinin döllenmesiz bir biçimde üreyip çoğalmasıdır.
Partenogenez ya da döllenmesiz üreme, gerek bitkilerde gerek hayvanlarda döllenmemiş bir dişi gametin gelişip yeni bir birey oluşturmasıdır. Partenogenezde döllenme yoktur, dolayısıyla bir eşeysiz üreme türüdür.
Partenogenezin birçok çeşidi vardır. En bayağı partenogenez, erkeği olmayan türlerde (daphnia) ya da çok az erkeği bulunan türlerde (phasma) görülen partenogenezdir. Partenogenezin en çok görülen biçimlerinden biri mevsimlik olanıdır. Asma biti başta olmak üzere birtakım böcekler yazın çiftleşmezler, dişiler doğrudan doğruya yumurtlar ve bunlardan yeni yavrular oluşur ama kışa dayanıklı yumurtalar yumurtlamak için sonbaharda çiftleşirler. Bal arısında ana arı ilk çiftleşme uçuşunda edinip sperm kesesinde biriktirdiği erkek gametlerle kendi yumurtalarını dölleyerek peteklere bırakır ve yıllarca bunlardan dişi işçi arılar doğar. Arada bir döllemediği yumurtalardan erkek arılar oluşur. Sperm kesesinde hiç sperm kalmadığında yumurtlarsa hep erkek arılar doğar. O zaman arıcılar bu yaşlı arıları yakalayıp kovandan atarlar.
Deneysel olarak da laboratuvarlarda pek çok partenogenez durumları yaratılmıştır (Leob Delage, Bataillon vs.). Bunlarda görülen ilginç ve ortak yan, herhangi bir şekilde uyarılan (iğne ile çizme, bir noktasını delme vs.) her yumurtanın harekete geçerek çoğalmaya başlamasıdır.
Memelilerde partenogenez
İnsanda tek bir kromozomun bile haploid olarak kalıtlanması, fizyolojik ve patolojik bazı sendromların hatta bazen de ölümcül özelliklerin ortaya çıkmasına neden olduğu için, partenogenetik bir üreme insan için risklidir. Ancak laboratuvar koşullarında diğer memelilerde böyle bir üreme gerçekleştirilmiştir. 2018 yılında Çinli araştırmacılar, başarılı bir biçimde, farelerde partenogenezi gerçekleştirmişlerdir.
Tavşanlarda partenogenez ise, 1936 yılında Gregory Pincus adlı bilim insanı tarafından araştırılmıştır. Isı değişikliği ve kimyasal maddelerle uyarılan tavşan yumurta hücreleriyle yapılan bu çalışma, memelilerdeki ilk partenogenez çalışmalarından biridir.